Yoğun iş ve yaşam temposu ve olumsuz çevresel faktörlerin etkisiyle zamanla cilt kalitesi bozulmaktadır. Cildimizin elastikiyetinden sorumlu ana protein lifleri kollajen liflerdir. Cildimizdeki kollajen liflerin %80’i tip I ve %20’si tip III kollajendir ve bu lifler sayesinde cilt esnek ve pürüzsüzdür. Ancak 25 yaş ve üzerindeki kişiler her yıl ciltlerindeki kolajen miktarının %1.5 kadarını kaybeder ve buna bağlı olarak cildin elastikiyeti, nem tutma kabiliyeti ve nem yoğunluğu azalır. Bu kayba bağlı olarak 30’lu yaşların başlarında mimik çizgileri derinleşmeye ve daha sonra sarkma ve çökmeler oluşmaya başlar. Kollajen ve elastik liflerin parçalanmasına vücudun kendi hyalüronik asit miktarındaki azalma da eşlik eder.
İlk defa 1952 yılında Fransa’da uygulanmış olan Mezoterapi, çok ince ve kısa iğne uçları kullanılarak uygulanan bir yöntemdir. Yüz mezoterapisi cilt (derinin orta tabakası) içine vitamin, mineral ve hyaluronik asit enjekte edilerek cildinizin daha canlı, pürüzsüz görünmesini sağlayan bir antiaging sistemidir. Yüz mezoterapisi tedavisinde ihtiyaca göre somon DNA proteini, antioksidanlar, çeşitli vitaminler, DMAE (Dimetil Amino Etanol) ve düşük konsantrasyonlu hyaluronik asit gibi maddeler kombine edilerek uygulanabilir.
İlaçlar oral, damardan ya da kas içine enjeksiyon şeklinde alındığında emilimi sırasında kayıplar olabileceği için tamamı ilgili organa ulaşamamaktadır. Ayrıca bu yollarla verilen ilaçlar damar yolu ile diğer organlara da ulaşabildiği için yan etki gösterme ihtimali olmaktadır. Mezoterapi ise direk olarak ve sadece sorunlu bölgeye küçük miktarlarda yapılan mikroenjeksiyonlarla ilaç verdiği için, istenmeyen yan etkileri en aza indirmektedir.
Yapılan enjeksiyon sayısı; hastaya, hastalığa ve enjeksiyonun yapılacağı bölgenin anatomisine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu tedavi yönteminde kesin sonuç 4-6 seans arasında alınır.
Seanslarda cilt içine yapılan enjeksiyonlar nedeniyle uygulamanın hemen sonrasında ciltte kızarıklık, morluk, hafif ödem meydana gelebilir. Bunların tümü geçicidir. Yine de kişilerin bu işlemi önemli organizasyonlardan en az 3-4 gün önce yaptırmaları önerilir.
Cilt temizliği sonrası mezoterapi yapılacak bölgelere anestezik krem sürülerek 20-30 dk bekletilir. Sonrasında cilt tipine uygun hazırlanmış karışımlar küçük iğneler aracılığıyla deri içine enjekte edilir. PRP tedavisiyle ya da dolgu, botox uygulamaları ile kombine edilmesi elde edilen sonuçların kalitesini arttırmaktadır.
Hamileler, emzirenler, mezoterapi yapılacak bölgede enfeksiyonu olanlar ve kan sulandırıcı kullananlara mezoterapi uygulanmaz.
Yaklaşık 1-2 hafta ara ile yapılan 4-6 seanslık tedavi bir kür olarak kabul edilir. Tedavi sonucu oluşan canlılık ve iyilik halinin korunması için 6 ayda bir tekrarı önerilmektedir.
Mezoterapi; yanaklar, alın, göz kenarları, dudak üstü, çene, boyun ve dekolte bölgesine olduğu gibi el sırtına da uygulanabilir.
SAÇLI DERİ MEZOTERAPİSİ
Saç dökülmesini durdurmak; ince tüyleri kuvvetlendirip koyu siyah kıllara dönmesini sağlamak ve yeni kıl çıkışını uyarmak için yapılan bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir tedavidir. Dışarıdan sürülen ürünler saçı daha parlak ve canlı gösterse de saçlar ertesi gün eski mat ve kırılgan yapısına geri döner. Bunun sebebi saç köküne, saç büyüme merkezine müdahale edilmediği için kalıcı düzelme sağlanamamasıdır.
Mezoterapi öncesinde hastalar saçlarını yıkamalıdır. Saçlı deri dezenfeksiyonu sonrasında gerekli ürünler küçük iğneler yardımıyla enjekte edilir.
Mezoterapi uygulamasından 24 saat önce ve sonrasında boya, röfle gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır. 24 saat sonrasına kadar saçlar yıkanmamalıdır.
Hamileler, emzirenler, yapılacak bölgede enfeksiyonu olanlar ve kan sulandırıcı kullananlara mezoterapi uygulanmaz.
İstenilen sonuçlara kavuşmak için ortalama 4-5 seans uygulama gerekmektedir. Saç mezoterapisi ile PRP tedavisi kombine edilebilir. PRP uygulaması sonuçların kalitesini arttırmaktadır.